![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() |
![]() |
BuRnOut |
![]()
İleti
#1
|
||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() Beş Vakit’in bende yaşattıklarına dair bir deneme… Müzik Myslovitz - Sound of Solitude And even left alone one day Bir başına kalsam bile günün birinde Ain't gonna change, it's not my world Değişmem, benim dünyam bu değil Before me there's a road I know the one I chose myself to go Bildiğim bir yol var, gitmeyi yeğleyeceğim önümde... Yeah, perfect forever, always clever, Should I be and I should feel super cool Evet, sonsuza dek mükemmel ve akıllı olmalı, harika hissetmeliyim kendimi... But then I am a fool İşte o zaman oluyorum aptalın teki... But then it's not me İşte o zaman, kendim olmuyorum ki... And even left alone one day Bir başına kalsam bile, günün birinde... Ain't gonna change, it's not my world Değişmem, benim dünyam bu değil... Before me there's a road I know the one I chose myself to go Bildiğim bir yol var, gitmeyi yeğleyeceğim önümde... See, I like the evenings Akşamları severim, bak işte... Like to get hidden for quite some time Sessizce saklanmayı seviyorum bir süre And yet, I like against my nature with ostentation Gösterişli doğama karşı çıkmayı, bununla birlikte... To stay alone, climb to a tree top Bir başına kalıp, tırmanmayı bir ağacın tepesine... And keep looking skyward Ve kaldırıp başımı bakmayı gökyüzüne... No sensation, but I know that right here Hiçbir hassasiyet yokken, tam burada anlıyorum işte... For another time Hiçbir zaman içinde... Can't be who I wanna be Olmak istediğim kişi, olamam belki de... And even left alone one day Bir başına kalsam bile, günün birinde... Ain't gonna change, it's not my world Değişmem, benim dünyam bu değil... Before me there's a road I know the one I chose myself to go Bildiğim bir yol var, gitmeyi yeğleyeceğim önümde... Nights, some nights I awake to Geceler, uyku tutmayan bazı geceler Go out though I hate it Dışarı çıkıyorum nefret ettiğim halde Look at this chemical world Bak şu kimyasal dünyaya… Smelling like grayness, like paper love sadness Griliği soluyorum, kâğıttan bir aşkın, hüznüymüşçesine… With you and me and someone else Seninle ve benimle ve başkasıyla Don't know who, wants to be Kim, bilmem. Olmayı isteyeceğin birlikte… For several years Bir kaç yıl süresince With obsession and with ostentation, left alone a while I've seen that guy Takıntılı, gösterişli ve bir başına, bir süredir gördüğüm o adam... And even left alone one day Bir başına kalsam bile, günün birinde... Ain't gonna change, it's not my world Değişmem, benim dünyam bu değil... Before me there's a road I know the one I chose myself to go Bildiğim bir yol var, gitmeyi yeğleyeceğim önümde... Şiir GÜZDE UNUTULMUŞ Saat yedi buçuğuydu güzün Ve ben bekliyordum Kimi beklediğim önemli degil. Günler, saatler, dakikalar Bıktılar benle olmaktan Çekip gittiler azar azar Kaldım ortada, tek başıma Kala kala kumla kaldım Günlerin kumuyla, suyla Bir haftanın artıklarıyla kaldım Vurulmuş ve hüzünlü Ne var, dediler bana Paris'in yaprakları Kimi bekliyorsun? Kaç kez burun kıvırdılar bana Önce ışık, çekip giden Sonra kediler, köpekler, jandarmalar Kalakaldım tek başıma Yalnız bir at gibi Otların üstünde ne gece, ne gündüz Sadece kışın tuzu Öyle kimsesiz kaldım ki Öyle bomboş Yapraklar ağladılar bana Sonra, tıpkı bir gözyaşı gibi Düştüler son yapraklar Ne önceleri, ne de sonra Hiç böyle yalnız kalmamıştım Bu kadar Ve kimi beklerken olmuştu Hiç mi hiç hatırlamam. Saçma ama bu böyle Bir çırpıda oldu bunlar Apansız bir yalnızlık Belirip yolda kaybolan Ve ansızın kendi gölgesi gibi Sonsuz bayrağına doğru koşan. Çekip gittim, durmadım Bu çılgın sokağın kıyısından Usul usul, basarak ayak uçlarıma Sanki geceden kaçıyor gibiydim Ya da karanlık, kükreyen taşlardan Bu anlattıklarım hiçbir şey değil Ama başıma geldi bütün bunlar Birini beklerken, bilmediğim Bir zamanlar. PABLO NERUDA Resim ![]() ![]() Aynı resim iki farklı teknik... 1.si Meninas, 2.si Picasso. ![]() Picasso - Old Guitarist Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:35 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#2
|
||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Şiir Kent 'Başka diyarlara başka denizlere giderim, dedin. Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa. Sanki bir hükümle yazgılanmış her çabam; ve yüreğim sanki bir ceset gibi gömülmüş oraya. Daha ne kadar çürüyüp yıkılacak böyle aklım? Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam burada, gördüğüm kara yıkıntılarıdır hayatımın yalnızca yıllar yılı yıktığım ve heder ettiğim hayatımın.' Yeni ülkeler bulamayacaksın, bulamayacaksın yeni denizler Hep peşinde, izleyecek durmadan seni kent. Dolaşacaksın Aynı sokaklarda. Ve aynı mahallede yaşlanacaksın Ve burada, bu aynı evde ağaracak aklaşacak saçların. Hep aynı kente varacaksın. Bir başka kent bekleme sakın, ne bir gemi var ne de bir yol sana. Nasıl heder ettiysen hayatını bu köşecikte, yıktın onu, işte yok ettin onu yer yüzünde. Konstantinos Kavafis Resim ![]() Salvador Dali - The Battle of Teutan ![]() Ivan Konstantinovic Ayvazovski- Sinop Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:36 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#3
|
||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Müzik Dream Theater - The Spirit Carries On [Nicholas:] Where did we come from? Nereden geldik biz? Why are we here? Niçin buradayız? Where do we go when we die? Öldüğümüzde nereye gideriz? What lies beyond Bildiklerimizin ötesindeki And what lay before? Ve sonsuz uykuya dalmadan önceki şey nedir? Is anything certain in life? Hayatta kesin bir şey var mıdır? They say, "Life is too short," Hayatın çok kısa olduğunu, "The here and the now" şimdi ve buradadan ibaret olduğunu And "You're only given one shot" Ve sadece bir hakkının var olduğunu söylüyorlar But could there be more, Ama daha fazlası olmalıydı Have I lived before, Yaşamadan önce Or could this be all that we've got? Yoksa sahip olduğumuz her şey bu kadarla sınırlı olabilir miydi? If I die tomorrow Eğer yarın ölürsem I'd be all right İçimi ferah tutardım Because I believe that after we're gone Çünkü öbür dünyaya gittiğimizde The spirit carries on Ruhumun da benimle geleceğine inanıyorum I used to be frightened of dying Ölümden korkabilirdim I used to think death was the end Ölümün bir son olduğunu düşünebilirdim But that was before Ama bunlar öncedendi I'm not scared anymore Artık korkmuyorum I know that my soul will transcend Ruhumun her şeyin ötesinde olduğunu biliyorum I may never find all the answers Hiçbir zaman bütün cevapları bulamayabilirim I may never understand why Hiçbir zaman niçin anladığımın farkına varamayabilirim I may never prove Hiçbir zaman kanıtlayamayabilirim What I know to be true Benim için neyin doğru olduğunu But I know that I still have to try Ama hala denemem gerektiğini biliyorum If I die tomorrow Eğer yarın ölürsem I'd be allright İçimi ferah tutardım Because I believe that after we're gone Çünkü öbür dünyaya gittiğimizde The spirit carries on Ruhumun da benimle geleceğine inanıyorum [Victoria:] "Move on, be brave Cesur ol, öne çık Don't weep at my grave Mezarımın başında ağlama Because I am no longer here Çünkü burada çok uzun süre kalmayacağım But please never let your memory of me disappear" Ama hiçbir zaman benimle ilgili anılarının silinmesine izin verme [Nicholas:] Safe in the light that surrounds me Işık beni güvenli çemberinin içine alarak Free of the fear and the pain Acımdan ve korkumdan kurtarıyor My questioning mind Kafamdaki soru işaretlerini Has helped me to find Cevaplamam için yardım ediyor The meaning in my life again Tekrardan hayatım anlam kazanıyor Victoria's real Victoria’nın gerçeği… I finally feel Sonunda hissediyorum onu At peace with the girl in my dreams Rüyalarımdaki o huzur dolu kızı… And now that I'm here Ve şimdi bende buradayım It's perfectly clear Artık her şey apaçık I found out what all of this means Bütün sorularımın cevaplarını öğrendim Resim ![]() Francis Bacon'ın Papa yorumu... ![]() Paul Cezanne - Yaşlı Adam Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:37 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#4
|
||||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() ![]() ![]() INGMAR BERGMAN ![]() ![]() MICHELANGELO ANTONIONI ![]() ![]() Müzik GunS'n Roses - November Rain When I look into your eyes Gözlerinin içine baktığımda I can see a love restrained Yasaklanmış aşkı görebiliyorum But darlin' when I hold you Ama aşkım sana sarıldığımda Don't you know I feel the same Sende aynı şeyi hissettiğimi bilmiyor musun 'Cause nothin' lasts forever Çünkü hiçbir şey sonsuza kadar sürmez And we both know hearts can change Ve ikimizde yüreklerimizin değişebileceğini biliyoruz And it's hard to hold a candle Ve bir mum ışığına sıkı sıkıya bağlı kalmak çok zor In the cold November rain Soğuk bir Kasım yağmurunda We've been through this such a long long time Öylesine uzun zamandır bu durumdayız ki Just tryin' to kill the pain Artık sadece içimdeki acıyı dindirmeye çalışıyorum But lovers always come and lovers always go Ama aşıklar her zaman sever ve ayrılır And no one's really sure who's lettin' go today Hiç kimse gerçekten bilemez, bugün kim ayrılır sevdiğinden Walking away Ya da kim dönüp arkasını gider If we could take the time Eğer zamanı durdurabilseydik, to lay it on the line onu bir çizgide tutabilseydik I could rest my head just knowin' that you were mine Benim olduğunu bilerek huzur bulabilirdim All mine Her şeyinle benim olduğunu So if you want to love me O yüzden eğer beni sevmek istiyorsan then darlin' don't refrain Kaçırma kendini benden aşkım Or I'll just end up walkin' Yoksa ben bu yürüyüşe son vereceğim In the cold November rain Soğuk bir Kasım yağmurunda Do you need some time...on your own Kimi zaman kendi başına kalmaya ihtiyacın olur mu Do you need some time...all alone Kimi zaman yapayalnız olmaya ihtiyaç duyar mısın Everybody needs some time...on their own Kimi zaman herkes kendi kendiyle baş başa kalmaya ihtiyaç duyar Don't you know you need some time...all alone Bilmiyor musun yoksa kimi zaman yapayalnız olmaya ihtiyaç duyduğunu I know it's hard to keep an open heart Kalbini açmanın ve güven duymanın ne kadar zor olduğunu biliyorum When even friends seem out to harm you Arkadaşlarının seni incitmek istemediğini gördüğünde bile But if you could heal a broken heart Ama eğer kırık bir kalbi iyileştirebilseydin Wouldn't time be out to charm you Zaman senin çekiciliğini söndüremezdi Sometimes I need some time...on my own Bazen kendimi bulmam gerekir Sometimes I need some time...all alone Bazen yapayalnız kalmak isterim Everybody needs some time... on their own Herkes bazen kendi başına olmak ister Don't you know you need some time...all alone Bilmiyor musun yoksa kimi zaman yapayalnız kalmaya ihtiyacın olduğunu And when your fears subside Korkularını bastırdığında And shadows still remain Gölgeler hala etraftayken I know that you can love me Beni sevebileceğini biliyorum When there's no one left to blame Suçlanarak terk edilecek kimse olmadığında So never mind the darkness Karanlığı umursamadığımızda We still can find a way Hala bir yol bulabiliriz 'Cause nothin' lasts forever Çünkü hiçbir şey sonsuza kadar sürmez Even cold November rain Soğuk bir Kasım yağmurunda bile Don't ya think that you need somebody Birine ihtiyacın olduğunu düşünmüyor musun Don't ya think that you need someone Birine (birisine) ihtiyacın olduğunu düşünmüyor musun Everybody needs somebody Herkesin birine ihtiyacı vardır You're not the only one Sadece senin değil You're not the only one Sadece senin değil Şiir Hiçliğin Tadı Ey hüzünlü ruhum. İhtiyar budala. Kanının kanatlarında hırçın bir kıvılcım yanardı, Umudun mahmuzu yavaşça dokunsa şaha kalkardın. Ey şimdi her adımda derin derin soluyan hasta İşe yaramaz beygir Uzan olduğun yere dayanmasını bil. Sönmeyen yanı var mı dünyanın... Ruhum, acılarını örtün. Ağır mermer tabutlarda uyanacak zamandır. Yenilmiş yaralar içindesin kocamış bunak Artık ne kavganın tadı ne de aşkın dinmeyen fırtınası ulaşmaz sularına. Elveda kavalın türküsü Flütün iççekici elveda Somurtkan ve karanlık kapılarımı çalmayın artık Ey hazların derinliği duyumların ateşi elveda.. Ruhum sevgili baharının bitti. O çılgın kokuların tükendiği zamandır.. Ayaklarımın altında yusyuvarlak dönüyor dünya Issız dağların karlı ağzında donmuş bir yolcu derinlere kayıyor Geçmişin titreyen eli sazdan örülmüş rüzgarlı kulübesi Gerek yok sığınmaya Ey her solukta gövdemi yutan zamanın muazzam ürperişi Ruhum dünyanın çığlarını çağır. Seni sarıp döne döne götürecektir zaman. Charles Baudelaire Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:38 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#5
|
||||||||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() Korkuyorum Anne ![]() IMDB
Şiir ÇALIŞMAK YORAR Evden kaçmak için yolu geçmeyi yapsa yapsa bir çocuk yapar. çocuk değil ki artık bütün gün sokaklarda sürten bu adam üstelik evden de kaçmıyor. Hani yaz ikindileri vardır meydanlar bomboş uzanır batan güneş altında, geçip gereksiz bitkilerle bir bulvardan durur yalnız adam. Değer mi bunca yalnızlık, gittikçe daha yalnız olmak için? Boştur yollar meydanlar yalnız gezildiğinde. Oysa bir kadın durdurmalı konuşup da birlikte yaşamaya inandırmalı, yoksa hep kendisiyle konuşur insan. bunun için de kimi vakit körkütük olur geceleri ve anlatır durmadan, anlatır yapıp edeceklerini. Böyle ıssız meydanda bekleyerek rastlanmaz elbette kimseye, ama dolaşırken sokakları durduğu olur insanın şöyle bir. Olsalardı iki kişi, başka olurdu ev sokaklarda bile. Kadın olurdu, değerdi dolaşmaya. Gece kimsecikler kalmaz meydanda Oradan geçen bu adam görmez yararsız ışıklar içinden evleri kaldırmaz artık gözlerini. Kaldırımları dinler yalnızca kendininkiler gibi nasırlı ellerin döşediği. Doğru değil ıssız meydanlarda kalmak. Mutlaka yolda olmalı o kadın yalvarsan eve çeki düzen verecek. Cesare Pavese Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:39 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#6
|
||||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() ![]() Müzik Dream Theater – The Answer Lies Within Look around Etrafına bir bak Where do you belong Nereye aitsin? Don't be afraid Korkak olma You're not the only one Bunu yaşayan sadece sen değilsin Don't let the day go by Günün geçip gitmesine izin verme Don't let it end Günün bitmesine müsaade etme Don't let a day go by in doubt Bir günü daha tereddüt içinde geçirme The answer lies within Cevap yalanların içinde Life is short Hayat kısa So learn from your mistakes O yüzden yanlışlarından ders çıkarmayı öğren And stand behind the choices that you make Ve verdiğin kararların arkasında dimdik dur Face each day with both eyes open wide Her geçen gün gözlerini ardına kadar aç ve yüzleş And try to give Vermeyi dene Don't keep it all inside Her şeyi içinde tutma You've got the future on your side Yanı başında olan geleceğe sahip çık You're gonna be fine now Şimdi iyi olacaksın I know whatever you decide Kararın ne olursa olsun biliyorum ki You're gonna shine Sen her zaman ışıldayacaksın Şiir
Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:40 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#7
|
||||||||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Şiir Aile Hayatı Anne dikişte Oğlan savaşta Anne bu hale hiç şaşmamakta Ya baba, baba ne yapmakta? Birtakım işler çevirmekte Karısı dikişte Oğlu savaşta Kendisi işte Baba bu hale hiç şaşırmamakta Ya oğlan, ya oğlan, Oğlan bu işleri nasıl görmekte? Oğlan da pek bir şey görmemekte Önce anası dikişte, babası işte, kendi savaşta Gün gelecek harp bitecek O da babasıyla iş çevirecek Harp sürüyor annenin işi sürüyor dikişte Babanın işi sürüyor işte Oğlan öldü, artık onun işi sürmüyor Anayla babanın işi mezarlığa gidiş geliş Pek tabii bir yaşayış Hayat sürüyor hayat iş savaş dikiş İş savaş dikiş savaş İş iş iş Mezarlıkta bir yaşayış Jacques Prevert
Müzik Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:41 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#8
|
|||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() Şiir Hüzün Gücüm, hayatım, nem varsa kaybettim; Kaybettim, ah, dostlarımı, neşemi; Kalmadı hatta kibrim, azametim; Oydu vehmettiren dahiliğimi. "Hakikat budur" dedikleri zaman, Karşımda sahiden bir dost zannettim. Hakikati anlayıp duyduğum an; Çoktandır galip gelmişti nefretim. Ama işte hakikat ebedidir; Yaşarsa bir kimse ondan bihaber, Alemde ömrünce gafil kişidir. Tanrı soruyor, cevap vermek ister, İyi ki ağlamışım ara sıra; Elimde kalan servet bu, dünyada. Alfred de Musset Aslında bu şiir sıradan bir şiirmiş gibi görünebilir. Fakat şiirin sahibi Alfred de Musset burjuva bir ailenin iyi eğitimli çocuğu olunca iş değişiyor. Bu şiir aynı zamanda şımarık bir çocuğun gerçeklerin farkına vararak bunları itiraf ettiği bir itirafname niteliğinde. Gerçekçiliğinin yanı sıra, son derece yoğun ve hüzünlü. Ama yazar hakikati görmenin kendisinde yarattığı derin melankoliye karşın, yine de kendisinden sonrakiler için bir itirafname yazmaktan da geri durmuyor. Bu şiirin gücü de; yaratıcısının hayatı daha derinden kavrayarak; hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirmesinden kaynaklanıyor. Pek çok önemli eserde olduğu gibi bu eserde de yaratıcısının, yaratım sancılarını görmek mümkün. Hüzün; sancılı bir hayat yaşayarak genç yaşta ölen; ama son zamanlarında pek çok açıdan aydınlanmış bir şairin de en güzel şiiri. Resim ![]() Güneş örtülü, kırmızı ejder ve kadın - William Blake Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:42 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
|||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#9
|
||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Şiir Küçük Koru Fransa'nın küçük bir korusuydum, Kızıl yaban gelinciklerim vardı; Talihten yana hiç gülmedi yüzüm, Ah, kader başıma ne dertler sardı! Korkum şu ki, artık bir hatıradan, Bu resimden başka bir şey değilim; Yahut arta kalmış, bir maceradan; Bir kokuyum belki, bilmem ki neyim? Ben artık sadece birkaç çocuğun Birkaç deli kadının aklındayım; Onlar size daha iyi anlatır Hikayemi, ben nasıl anlatayım? Ama nerdeler onlar yeryüzünde; Gidip bulasınız da sorasınız, Bilirler ki, yalan yoktur sözümde; Bilirler, değilim asla umutsuz. Küçük koruyken kayıp koru olmak! Ah! ne kadar da güçmüş meğer, Tanrım! Köklerim her yana salmış dal budak, Nasıl, nasıl olur da yok olurum? Jules Supervielle Jules Supervielle aslında gezgin bir yazardır. Pek çok ülkeyi gezmiş ve pek çok edebiyat türünde eserler vermiştir. Keşke şiirleri dışındaki eserlerini de okuma fırsatım olsaydı. Yazarın hem çok duygusal hem de umut dolu olduğunu fark etmek zor değil. Bu şiirinde de, yazarın bahsettiği koru; aslında bir anlamda ülkesinin içine düştüğü hali de özetleyen bir metafor. 1. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasındaki, o çok sevdiği ülkesinin içine düştüğü karamsar durum şiirinde de dokunaklı dizelerle anılıyor. Gezgin şairin savaştan önceki Fransa'sıyla, savaştan sonrasının Fransa'sı arasında değişen farklılığa duyarlı bir bakış. Savaşın insanlara etkilerini gösteren alegorik bir güzelleme. Küçük koruyken kayıp koru olmaya yapılan, hem içsel hem de evrensel bir yolculuk hikayesi... Resim Vincent Van Gogh - Kargalarla Buğday Tarlası ![]() Aslında bu resim, Van Gogh'un bütün içsel karmaşasını da bir anlamda yansıtır. Karanlıktır, derindir, ortadaki yoldan çıkışsızlık hali göze çarpar ve hepsinden önemlisi Van Gogh'un yaşadığı bütün karşıtlıkları resimde bulmak mümkündür. Aynı zamanda, Kargalarla Buğday Tarlası eseri; ressamın intihar etmeden önce yaptığı son başyapıtıdır. Resmi yaptıktan sonra kardeşi Theo'ya şöyle bir mektup yazar: Deniyorum. Yaşama bağlanmaya çalışıyorum. Ama olaylar beni başka bir yere sürüklüyor. Ben, buna engel olamam. Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:43 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#10
|
||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Şiir
Resim ![]() Sandro Botticelli - La Primavera (İlkbahar) Rönesans döneminin Floransa’sında yaşayan Sandro Botticelli’nin, mitolojik figürlerden beslenerek yaptığı, güzellik ve zerafeti anlattığı eseri. Erken Rönesans döneminde yapılan ve Pagan sanatının en nitelikli örneklerinden biri olarak kabul edilen La Primavera, kendisinden sonra da pek çok ressamı etkileyen ve popüler kültürün ikonalarından biri haline gelen; sanat tarihinin en önemli eserlerinden biri. Bu ileti BuRnOut tarafından Nov 23 2008, 01:44 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#11
|
|||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Bugün Rilke’yle giriş yaptım… Rilke ne güzel ifade etmiş; hayatı geçip gideni: bakmadan, görmeden ve hissetmeden geçip gideni… Hayatın içindeki ayrıntıları keşfetmeden, hiçbir şeyi önemsemeden, sadece “yaşıyorum ya daha ne!” demeyi bir erdem olarak görenleri… Böyle insanların çoğunlukta olduğu bir geniş zamanın içinde hapsoluyoruz. Hapisiz, hapis hayatı yaşıyoruz. Herkesin hücresinin boyutları farklı tabii… Kimi tek göz bir odada hapis hayatı yaşıyor, kimi hücresini de sırtlanıp onunla geziyor. Etrafımıza ördüğümüz duvarlarla kendimize hücreler inşa ettik ve en sonunda herkes kendi hücresinin içinden çıkamaz oldu. Sonra insan yalnızlığını keşfetti. Bunca zaman görünmezlik zırhı içinde kendi korunaklı yuvasında dışarıya bakıp içeriyle konuşan insan, sonra arkadaş aradı kendine. Bilemedi ki, herkesin bir hücresi var; kendi sırtında taşıdığı gibi… Şiir Günler Günler kötü. Seyreliyor günden güne gökte kuşlar. Öldürmeseler bari bahçeyi diyor denizin kenarında duran adam. Seyrediyoruz diyor öteki. Başımızı eğdirenleri. Artık sözcükleri seçerek konuşuyoruz. Yapraklar tükeniyor yavaş yavaş. O bir şey değil, asıl felaket Geniş Zamanın içinden geçen cellat. Vuruyor gölgesi korku sehpalarına. Yalnızca bilinç uyanık ışığın uyuduğu kentlerin salıncağında. Günler ağırlaşıyor; Korku sokaklarımızı kuşatıyor. Günlerimiz mevsim sonu indirimli satışlarında geçiyor. Bize yapılan kötülükleri kredi kartlarıyla ödüyoruz. Bahçeyi öldürmesinler elbette. Suyu görelim uzaktan. Çilek koksun hava. Ama işte olmuyor, suyumuzu kesiyorlar, azığımız tükeniyor, dağa gidenler dönmüyor. Rengini yiyor gök. Azar azar içimizden geçiyor kurt. Ahmet Ada Resim ![]() The Battle of San Romano (San Romano Savaşı) - Paolo Ucello Floransalı ressam Ucello'nun, Floransalılarla Sienalılar arasındaki San Romano Savaşı'nı resmettiği, 1432 tarihli, üç parçadan oluşan muhteşem eseri; aynı zamanda başta Picasso olmak üzere pek çok modern ressama da ilham kaynağı olur. Bugün Louvre, Londra ve Uffizi (Floransa'da) müzelerine dağılan eser, savaşın giriş, gelişme ve sonuç bölümünü anlatır. Rönesans döneminin bütün görkemini parlak renkleriyle dışa vuran resim, ince ince işlenmiş detaylarıyla ve klostrofobik atmosferiyle de gotik dönemin alamet-i farikalarını taşır. Sinekolik Bu ileti BuRnOut tarafından Dec 3 2008, 08:13 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
|||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#12
|
|||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
Şiir Gidiyoruz, tozlanmış yüreklerimizle Gidiyoruz, tozlanmış yüreklerimizle, onca yitirişten nicedir katılaşmış. Yalnız bizi dinlememeleri değil mesele, sağırlaşmışlar da üstelik, tozlanmış inlemeleri duyup yakınamayacak kadar. Şarkı söylüyoruz, ezgi yüreğimizde. Oradan çıkabildiği hiç duyulmamış Yalnız arada bilenlere rastlanırmış: tutan olmamıştı bizi, kalalım diye. Duruyoruz. Paydos artık ağırdan yürümeye. İşin sonu da kalmayacak yoksa. Ve çeviriyoruz gözlerimizi Tanrıya: alın terimizin karşılığıdır ayrılık! Ingeborg Bachmann Resim ![]() David with the Head of Goliath - Michelangelo Merisi da Caravaggio Caravaggio'nun resimdeki olağanüstü yeteneğine rağmen, saldırgan bir kişiliğe sahip olduğunu ve fırtınalı bir yaşamı olduğunu pek çok kişi biliyordur. Yeniden onun hayatından kesitler vermek gibi bir niyetim yok, lakin Caravaggio'nun bu tablosu, bir anlamda da onun ömrünün son demlerinde nasıl bir değişim geçirdiğini açıklamak için yeterlidir. Cinayet işlediği için Roma'da başına ödül konulan, bu yüzden de önce Napoli'ye ardından da Malta'ya kaçan Caravaggio'nun bu eseri, onun affedilmesini sağlayan kardinalin yeğenine bir armağan olacaktır. Bu armağan resimde, David'in elinde tuttuğu kafa aslında Caravaggio'nun kafasıdır. Bu otobiyografik çalışmayla, acı ve pişmanlıkla geçirdiği yıllar sonrasında kendi kafasını sunan Caravaggio; yine güçlü ışık-gölge kullanımıyla da odak merkezinde kaydırma yaratır. Ama kaderin bir cilvesi olsa gerek, Caravaggio Roma'ya ayak basar basmaz yanlış anlaşılma sonucunda yeniden yakalanarak, hapse atılır. Çıktığında ise, içinde resimlerinin yüklü olduğu gemi çoktan yola çıkmıştır bile... Gemiye yetişmeye çalışırken, Caravaggio sıtmadan hayatını kaybeder. Sinekolik -------------------- |
|||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#13
|
||||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() Şiir Bazan Bazan hisseder kız: Hayat büyük, vahşi, akarsular gibi, kabaran, vahşi, fırtına gibi ağaçlara dalan. Ve sessizce salar saatleri çökük ve ruhunu rüyalara verir armağan. Sonra uyanır kız. Orada bir yıldız sessiz arazinin üstünde sakin, ve duvarları bembeyaz evinin - O zaman bilir: Hayat yaban ve ıssız - ve avuçları kavuşur yaşlı ellerinin. Rainer Maria Rilke Müzik ![]() Comma - Sen Sonsuz bir düş bu İçinde kaybolan yollar oldu mu? Son bir söz söylerken Sesin yok oldu mu? Tüm şehir aslında sen oldu mu? ...sonsuzluğa ağlarken... Eski bir sen yarattım içimde Korkulardan arınmış Ve ben arkanda günahlarımla bekleyeceğim Geceysen eğer... Savaştın ellerinle Anladın ki yorgun her gece Unutulan oyunlarda vazgeçtin benden Soğuk bir nefretle Anlamsızlığın acıtırken tenimi Yarım kalan bir rüya bu Ve ben aslında yalnızım Gözlerin ardında Kaçıp giden bir yalan bu Ve ben aslında yorgunum Sözlerin ardında Dinlerken geceyi Sesler duyardım karanlıktan Sözlerim gerçekliğin olur o an Sen düş ol Gerçek hayal Yarım kalan bir rüya bu Ve ben aslında yalnızım Gözlerin ardında Kaçip giden bir yalan bu Ve ben aslında yorgunum Sözlerin ardında Türkiye'nin en iyi progressive metal grubu olan Comma'nın Free As God isimli efsane albümünün içinde yer alan tek Türkçe parçaydı Sen. 2007'den beri grup yeni bir albüm çıkarmadı, ama Free As God'taki Rays of Sadness, Remain Silent ve Sen parçalarını hala sıkılmadan dinliyorum. Yeni albüm çıkarmasalar da, Free As God günden güne değerlenmeye devam ediyor. Sinekolik Bu ileti BuRnOut tarafından Feb 4 2009, 08:53 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||||
BuRnOut |
![]()
İleti
#14
|
||||||||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() Şiir Asılmışların Baladı Olmayın bu kadar katı yürekli, Ey dünyada kalan insan kardeşler; Allah da sizden razı olur belki Sizler acırsanız bizlere eğer; Şurda asılmışız üçer beşer; Kuş sütüyle beslenen şu bedene Bir bakın, dağılmada günden güne; Bakın kül olan kemiklerimize; Gülmeyin, dostlar, bu hale düşene; Tanrıdan mağrifet dileyin bize. Kanun namına öldürüldük diye Hor görmeyin bizleri, kardeş bilin; Dünyada herkes akıllı olmaz ya, Biz de böyle olmuşuz n'eyleyelim, Madem alnımıza yazılmış ölüm, İsa Peygambere dua edin de Yanmaktan cehennem ateşlerinde Esirgesin bizi, acısın bize. Etmeyin, işte ölmüşüz bir kere; Tanrıdan mağrifet dileyin bize. Görmedik bir gün olsun rahat yüzü; Yağmur sularında yıkandık yunduk; Kurda, kuşa yedirdik kaşı gözü; Gün ışıklarında karardık, yandık; Kuş gagalarıyla kalbura döndük; Durmadan kah şu yana, kah bu yana Esen rüzgarla sallana sallana... Kargalar geldi kondu üstümüze. Sakın siz katılmayın bu kervana. Tanrıdan mağrifet dileyin bize. François Villon Fransız Şiiri'nin öncüllerinden olan Villon'un ne doğumu ne de ölümü kesin olarak biliniyor. Adam öldürmekten hüküm giydiği, iki kez idama mahkum olduğu, iki kez hapishaneden kaçtığı ve sonrasında affedildiği biliniyor. Şiirlerinin bu kadar samimi ve etkileyici olması da onun yaşadıklarını aynı çıplaklığıyla yansıtmasından olsa gerek. Geride bıraktığı şiirler olmasa, muhtemelen şu an kimsesiz bir ölü olacaktı. Hala bir mezarı yok belki, insanlar hala belki ölüsünün üzerinden geçip gidiyor. Ya da yattığı yerde kurda kuşa yem olmaktan kurtulamadı. Ama geride bıraktığı şiirler ona "Ortaçağ'ın en büyük Fransız şairi" ünvanını getirdi. Müzik Alt - Siyah Hep arkada otururduk. Hep yalnızken mutluyduk biz. Sonra biraz da gurur vardı. Yaklaşmazdık, konuşmazdık Hep ayrı bir dünyadaydık. Hep ordayken mutluyduk biz. Sonra biraz da gurur vardı. Yaklaşmazdık, konuşmazdık. Ve şimdi bir duvar örülü, Hiç yıkılmaz aramızda. Yaklaşmak zor istesen de, Biz yarattık acıları... Kaderimizi biz yazdıkça, Renklerle bir siyah yaptık. Renklerle bir siyah yaptık. Sinekolik Bu ileti BuRnOut tarafından Feb 4 2009, 08:52 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
||||||||||
![]() ![]() |
![]() |
Basit Görünüm | Şuan: 18th January 2021 - 12:23 PM |