![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() |
![]() |
BuRnOut |
![]()
İleti
#1
|
||||
![]() Edilgen Bir Uyumsuz ![]() Grup: Veteran İleti: 1,851 Katılım: 31-May 07 Nereden: Düşler Ülkesi. Üye No.: 8 ![]() |
![]() IMDB
Yahudi bir burjuva ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lou Reed, sıkıcı hayatından kurtuluş yolunu rock and roll’da bulur ve ismini rock'n roll’un tarihine altın harflerle yazdırır. Önce The Velvet Underground’la yolculuğuna başlar, daha sonra da solo olarak yoluna devam eder. Kuşkusuz, rock'n roll’un en şiirsel parçaları da Lou Reed’in kaleminden çıkmıştır. Julian Schnabel ile bu büyük şair ruhlu şarkıcının buluşması ise, Lou Reed’in konserinde gerçekleşir. Schnabel, Reed’in müziğini hayatının fon müziği olarak niteler ve Reed konserinde parçalarını arka arkaya söylerken, bir yandan Reed’in Berlin konserini kaydeder. Schnabel’in kızı Lola Schnabel de her şarkıya kurmaca bir video hazırlayarak, parçalara bir arka plan yaratır. Neredeyse her biri bir kısa film tadında olan bu kurmaca videolarda efsane haline gelen Caroline’i de karşı konulması imkansız bir çekiciliğe sahip Emmanuelle Seigner canlandırır. Bu seçim için Caroline Says Part I’nin giriş kısmına bakmak yeterlidir: Caroline, benim toy bir çocuk olduğumu, bir çocukla değil, bir erkekle birlikte olmak istediğini söylüyor. Olgun ve çekici olmasına rağmen, aynı zamanda da hayattan büyük bir keyif alan Caroline’in şarkı akarken arkada yaratılan Seigner’li fiziksel görünümü de şarkıya ayrı bir hava katar. ![]() Ne zaman Caroline’i dinlesem, kafamda canlandırmaya çalışmışımdır. Onu bu kadar özel kılan şeyin ne olduğunu hep merak etmişimdir. Lou Reed’in şarkı sözleri de, seni istemeyen birine bağlanmanın acısından çok, arzunun nesnesini betimlemeye yöneliktir. Bu duygunun esrikliğini vokali ve gitarının melankolik ve sert tonlarıyla belli eden Reed, sözleriyle ise insanın ayağını yerden kesecek bu kadını kafamızda canlandırmaya çalışır. Seigner’in bu tanıma ne kadar uyduğu tartışılır tabii, ama şu bir gerçek ki; Caroline’in verdiği duyguyu ve taşıdığı aurayı Seigner’de kendinde barındırır. Sanki hayatta görmediği bir şey kalmamış, hayatı, bütün güzelliklerini ve çirkinliklerini yaşayarak öğrenmiş gibidir. Hüznünün ve hafifliğinin kaynağı da olgunluğudur. Konsere Berlin şarkısıyla giriş yapan Reed, önce hoş bir tanışmayı eğlenceli bir şekilde anlatır. Berlin Duvarı’nın yanı başında, küçük bir kafede yine müzik aracılığıyla hikaye başlar. Ardından Reed, Lady Day ile kadını tanıtmaya koyulur. Caroline’i söylemeden önce ise, bir başka Lou Reed klasiği olan Men of Good Fortune gelir. Ve Reed, kendisini diğerlerinden ayıran şarkı sözleri yazmadaki başarısını ve gitarının sert tonlarını bu şarkıda izleyicilere gösterir. Sonrasında ise Caroline Says Part I gelir ve Reed’in karşı konulması güç dünyası çoktan bizi içine almıştır artık… Lou Reed hayranlarının defalarca izlemekten sıkılmayacağı, Reed’i tanımayanların ise şarkıcıya hayran olacağı bu ilginç çalışma, bir konseri yalnızca canlı müzik dinlemek için gidilecek bir etkinlikten çıkarıyor. Şarkıları canlandırarak, şarkı sözleri ve şarkıların hikayeleri üzerinden Lou Reed’i tanımayı ve tanıtmayı amaçlıyor. Şarkıcının 1973 tarihli Berlin albümünün şarkıları perdede birer birer canlanırken, Reed – Schnabel – Seigner üçlüsünün yarattığı duygusal yoğunluk ise insanın içini acıttığı gibi, mazoşist bir keyfi de beraberinde getiriyor. Caroline ve Jim’in hikayesi, bizlere görsel ve işitsel anlamda unutulmaz bir deneyim yaşatırken; bu deneyimin yol açtığı duygusal yoğunluktan kurtulmak ise pek kolay olmuyor. -------------------- |
||||
![]() ![]() |
![]() |
Basit Görünüm | Şuan: 19th January 2021 - 04:43 AM |