![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() |
![]() |
eozen81 |
![]()
İleti
#16
|
![]() .. addicted to the past .. ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 83 Katılım: 1-March 08 Nereden: İstanbul Üye No.: 2,245 ![]() |
İşte izlememe nedenim 2 etti o halde, o kadar güzel kadını git filme koy sonra öldür, ama kızına torpili geç
![]() -------------------- |
melisa hülya |
![]()
İleti
#17
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
Dario Argento ile ilgili bağlarım:
* İlk filmi 1970 tarihli, yani doğduğum sene. * Kızı Asia doğduğunda 5 yaşımdaydım. Bu korku sineması ve bilinmeyene karşı ilgi duymaya başladığım yıl aynı zamanda anneme reenkarnasyonla ilgili sorular sormaya başladığım yaşlar: anne ben doğmadan önce başka biryerdeydim galiba gibi. * Sinemada izlediğim ilk korku filmi ona ait: İnferno. Aynı zamanda babamla ilk yönetmen sohbetimiz. * Video kaset döneminde izlediğim ilk film de ona ait: Suspiria * Geçmişte Süper Korku denen çizgi mecmualar olurdu. Okuduğum ilk çizgi öykü, Masters of Horror serisinde filme aldığı "Jenifer". ( Aynı zamanda okuma-yazmayı tam anlamıyla öğrendiğim yaşlar yaklaşık 8 yaşımdaydım ) * Hayatımın en büyük kıskançlık krizi: Asia'nın onun kızı olduğunu öğrenmem. * Video kaset döneminde evimizi bir sinema salonu havasına çevirirdim, odada en az 10 arkadaşım olurdu, onun filmlerini izler ve sonrasında film hakkında yorumlar, tartışmalar yapardık. Tıpkı burada yazışarak bunu yapmak gibi. * Sabahları uyandığında kaç fincan kahve içer, kahvaltıda ne yer, nelere sinirlenir yada nelerden mutlu olur diye günde en az 3 kez düşündüğüm tek kişidir. -------------------- |
melisa hülya |
![]()
İleti
#18
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
![]() Aşağıdaki söyleşi, bir internet sitesinden alınmıştır. ( KAYNAK: Therockbank.net) Goblin ve İtalyan korku sinemasının ustası Dario Argento, 1970’lerin ortalarından 90’ların başına kadar hemen her projede beraber çalıştılar. Bu birlikteliklerin ürünü olan filmlerle, kendine özgü bir yer edinmeyi başaran Goblin'in eski-yeni elemanları, grubun alamet-î farikası üzerine uzun uzun konuşmuşlar. Aşağıdaki röportajların İtalyanca orijinali Spaghetti Nightmares adlı kitapta, Alessandro Curci tarafından yapılmıştır. Grup ile ilgili ayrıntılı bilgileri, röportajın İngilizce çevirisinden yararlandığımız www.goblin.org sitesinde bulabilirsiniz. ( Ara not: Sizlere yalnızca grubun kurucusunun söyleşisinin bir kısmını sunuyorum ) ![]() CLADUİO SİMONETTİ: * Bize müzikal gelişiminizden bahseder misiniz ? Sekiz yaşında piyano çalmaya başladım, on dördüme geldiğimde Roma’daki St Cecilia konservatuarına başladım. Hemen bu sıralarda da Deep Purple ve Yes etkilenimli rock gruplarında çalmaya başlamıştım. İlk grubum olan "Il ritratto di Dorian Gray" ile 1972’de Caracalla’daki pop festivalinde sahne aldık. O zamanlar gruplar uzun ve şaşalı isimler kullanırlardı. Banco Del Mutuo Soccorso, Premiata Forneria Marconi gibi. * Klasik müzikten uzaklaşmanı Enrico Simonetti (müzisyen olan babası) nasıl karşıladı? Babam her zaman bu konuda beni özgür bıraktı. Müzikal zevklerimiz kısmen uzaktı, o daha çok benim Konservatuar eğitimimle ilgilendi. Mezun olduktan sonra önemli olan istediğim müziği yapmamdı. * Sana göre babanın müzikal kalitesi neden kaynaklanır ? Kompozisyon yeteneği ve olağanüstü piyano tekniği. Kendi janrında tam bir dahiydi, ilk konserini dört yaşındayken vermiş. * Goblin’in kurucularından biri sensin değil mi ? Evet, Masssimo Morente ile... Başlangıçta grubun ismi Oliver idi ve benim tarafımdan konulmuştu. Ben, Massimo, Basta Fabio Pignatelli, Davulda Carlo Bordini, İngiliz vokalist Clive Heins. 74’te İngiltere’de bir çok konser verdik, özellikle kolejlerde. Bu kadro ile Cherry Five adında bir albüm çıkardık (Plak firması isimlerini son anda hiçbir sebep olmadan değiştirmiş) Plak o zamanın idolleri olan Gentle Giant, Yes ve Genesis’e bir cevap sayılırdı. Müzik kompleks bir yapıdaydı; şimdi bile dinlediğimde Hammond, Fender Rhodes ve Mimimoog ile yaptıklarımıza hayret ediyorum. Yaptığımız en iyi işlerden biridir. Keith Emerson ile tanışmamıza, onun stüdyosunu ve monitörlerini kullanmamıza sebep olmuştur. * Kayıtta neler oldu ? Yapımın son aşamalarında, o zamanlar babamın ve Giorgio Gaslini’nin yapımcısı olan plak şirketi tarafından “Profondo Rosso”nun kayıtları için çağrıldık. Gassini o sıralar Dario Argento’nun filminin müziklerini hazırlıyordu. Argento bazı demo kayıtlarımızı dinlemiş ve çok etkilenmiş. Ve işi bize verdi. Gerçek Goblin bu sırada kuruldu denilebilir. Oliver kadrosundaki tek değişiklik davulun Carlo Bordini’den Walter Martino’ya geçmesiydi. Martino zaten benimle Dorian Gray’de çalıyordu. Profondo Rosso tamamlanınca Cherry Five’ın kayıtlarını bitirdik. Cherry Five’daki vokaller Tony Tartarini tarafından icra edildi. Goblin’in ilk zamanlarında babanın hiç etkisi oldu mu ? Tabi ki, Bize plak yapacak firmayı buldu, elbette çok yardımları oldu ; O sırada yaptığı “Gamma” filminin müziğindeki alt yapı kayıtlarında bizim çalmamızı sağladı. 1975’te Profondo Rosso ve Gamma arasında listelerde ilk sıra için çok büyük savaş verdi (gülüyor). *Müzikal zevklerin nasıl bölündü o sıralarda ? Etkilenimlerimiz farklıydı. Morante ve ben Klasik Rock seviyorduk, Pignatelli ve Marangolo (O sıralar Martino yerine davulda yer alan) Zeppelin’in blues-rock havalarını ve daha funky şeyleri seviyorlardı. İkici albümümüz olan “Roller” Bu iki değişik kaynaktan beslenmiştir. * Profondo Rosso kayıtlarında hangi tür klavyeleri kullandınız ? Minimoog ile birlikte, Hammond, Melletron, Celesta, Spinet, Harpsichord ve onbeşbinden fazla kamışı bulunan bir kilise orgu kullandım. (o zamanlar sesi tekrar yaratacak dijital aygıtlar olmadığından, hepsi gerçek enstrümandı) * Profondo Rosso çıktığında Mike Oldfield’ın Tubular Bells’ini kopya etmekle suçlandınız. Evet, fakat o sırada Oldfield’ın teması aşırı derecede meşhurdu. Argento da sormuştu, etkilenip etkilenmediğimizi. Daha sonra John Carpenter bizimki ve Oldfield’ınkinin arasında bir yerlerde duran bir temayı Halloween’de kullandı. Film hakkında ne düşünüyorsun ? Gerçekten çok severim. Suspiria ile birlikte en iyi filmidir. Sonraları, 80’lerde yaptıkları zayıf ve olay örgüsü zayıftır.Ve ilk zamanlardaki büyüsünü kaybetmiştir. Dario kendini yönetmenlikle sınırlamalı ve senaryoyu gerçek senaristlere bırakmalı. * Suspiria’daki deneyimlerin nasıldı ? Kesinlikle Argento ile en yoğun çalışmamız Suspiria’ydı. Hatırlıyorum, Londra’dan Keith Emerson’un kullandığı özel bir moog kiralamıştık. Ayrıca bir bilgisayarı sequencer olarak burada kullanmıştık. Markos temasında duyabilirsiniz. Alışılmış Mellotron ile kilise orgunun birleşimidir. Argento bizden ortaçağ büyülerini anımsatacak müzikler istiyordu. Antik müzik hakkında yapılan birkaç haftalık bir araştırmadan sonra ; firmamızda tanıtımcı olarak çalışan Yunan bir bayan Irene Malatesta bize 16. yy da latince sözlerle yazılmış "Le tre streghe sull'albero"adında (bir ağaçta üç cadı) Suspirai’nın ana temasının sonlarında bulunana çok benzeyen antik bir melodi yolladı. Argento çok etkilendi ve bu önerimizi hemen kabullendi. * Birkaç yıl önce “Fangoria”da yayımlanan bir söyleşisinde Dario Argento bu melodinin çekimlere başlanmadan önce hazır olduğunu söylemişti. Sahne denemeleri sırasında bunu ona verdik ve o da çekimler sırasında bunu teypten geri planda çalarak oyunculara bir atmosfer yaratmak için kullandı. Fakat yapımın son aşamasında her şeyi tamamen değiştirdik ve beste nihai şeklini aldı. * Profondo Rosso’nun gala gecesinden neler hatırlıyorsun ? Birkaç kez gala düzenlendi. Argento salona girdiğinde ve filmin teması açılışta çalmaya başladığında büyük alkışlar kopuyordu. Avizeden sarkıp koltukların üzerine atlayan insanlar hatırlıyorum. Film gösteriminden çok bir rock konserine benziyordu. Profondo Rosso’nun notalarında, başka hiçbir film müziğinde rastlanamayan bir büyü gücü var. Profondo Rosso’nun başarısından sonraki diğer filmlerde ismimizin yazdığı karelerde devamlı bir alkış kopardı. * George Romero’nun Zombie filmi için de çalıştınız. Dario Argento dışında bir film için müzik yaptığımız ilk filmdi. George Romero bir önceki Dawn of the Dead ile çok ünlüydü. Bizim için ilk ve alışılmadık bir deneyimdi. Trafalgar Stüdyosuna neredeyse törenle girmiştik. Filmin Amerika’daki 70 milyon hasılatına rağmen, Bizim bu parada hiçbir payımız olmadı. Çünkü Amerika’da SIAE (Italyan sanatçıların telif haklarını savunan kurum) yok. * Size göre grup ( Goblin )neden dağıldı ? Esasında grup arasında büyük bir anlaşmazlık yoktu. 78’in sonuydu ; Hepimizin diğer müzikal faaliyetleri Goblin’in çok uzağında kalmaya başlamıştı. Müzik piyasası değişiyordu. Rock müziğin yerini dans müziği almış, bizimle birlikte başlayan bir çok grupta dağılmıştı. Ne yazık ki, hem benim hem de Morante’nin babası ölmüştü. Başka müzikal gerçekliklere ihtiyacım olduğunu hissettim * “Tenebre” ile tekrar dönüşünüz nasıl oldu ? Argento yaptığımız anlaşma üzerine bütün grubu “Goblin” olarak tekrar toplamak istedi. Fakat bu mümkün değildi, Morante "Zerolandia", ben "Banana record". ile sözleşmeliydim. Bu yüzden Goblin ismini kullanamadık. Plak Simonetti, Pignatelli ve Morante isimleriyle çıktı. * “Tenebre” şarkısını nasıl yaptınız ? Elektronik davul seti ve Vocoder kullanarak. Vocoder’e "Paura, paura...". diye vokal yaptım “Tenebre” yoğun olarak elektronik müziği kullandığımız ilk albüm oldu diyebilirim. * Goblin’deki işlerinizden pişmanlık duyuyormusunuz ? Bazen, o döneme ait bir çok güzel anılarım var. Hala görüşürüz. Ve beraber çalışma fikri hiçbir zaman gözardı edilmemiştir. Ben onları en iyi İtalyan müzisyenler arasına koyarım. Bugün sahip olduğumuz elektronik aletlere o zamanlar sahip olabilseydik. Büyük işler becerebilirdik * Müziğinizi nasıl tanımlarsın ? Bilmem. Etiketleri sevmem... Sadece Goblin müziği diyebiliriz. Bu ileti melisa hülya tarafından Aug 28 2008, 02:08 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
melisa hülya |
![]()
İleti
#19
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
![]() Genç Argento ![]() Giallo filminin setinde Adrian Brody ile ![]() evinde ![]() La terza Madre'de kızına rolünü anlatıyor ![]() Umarım bir gün böyle bir fotomuz olur Bu ileti melisa hülya tarafından Aug 28 2008, 06:24 PM yeniden düzenlenmiştir. -------------------- |
melisa hülya |
![]()
İleti
#20
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
25 Ağustosda açtığım bu sayfada şu an itibariyle 533 okuma gerçekleşmiş durumda. Bu benim naçizane yazımın başarısı değil, bizzat onun başarısıdır. Okuyan herkese sonsuz teşekkürler. Onu sevmekte ne kadar haklı olduğumu hayatım boyunca biliyordum.
-------------------- |
Clint Eastwood |
![]()
İleti
#21
|
![]() Quick on the trigger ![]() Grup: Veteran İleti: 1,528 Katılım: 2-August 07 Nereden: Somewhere in Time... Üye No.: 207 ![]() |
Argento, Ribery'e çok benziyormuş
![]() -------------------- KLASİK FUTBOL
Öyküsü olmayan adam, Bufalo çayırındaki rüzgara benzer... Moon Station Z Sinema, edebiyat ve müzik üstüne bir blog. |
melisa hülya |
![]()
İleti
#22
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
O kim Clint?
![]() ![]() -------------------- |
cb_spike |
![]()
İleti
#23
|
Etkin Üye ![]() Grup: Müdavim İleti: 1,074 Katılım: 12-January 08 Üye No.: 1,218 ![]() |
Futbolcu. Bi ara GS'de de oynamıştı.
![]() |
melisa hülya |
![]()
İleti
#24
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
Hiçde bile benzemiyor
![]() ![]() -------------------- |
Clint Eastwood |
![]()
İleti
#25
|
![]() Quick on the trigger ![]() Grup: Veteran İleti: 1,528 Katılım: 2-August 07 Nereden: Somewhere in Time... Üye No.: 207 ![]() |
Bence aynısı valla
![]() -------------------- KLASİK FUTBOL
Öyküsü olmayan adam, Bufalo çayırındaki rüzgara benzer... Moon Station Z Sinema, edebiyat ve müzik üstüne bir blog. |
melisa hülya |
![]()
İleti
#26
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
![]() ![]() -------------------- |
Taurus |
![]()
İleti
#27
|
![]() Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 234 Katılım: 12-June 07 Nereden: İstanbul Üye No.: 72 ![]() |
Valla ya, Ribery'e tıpatıp benziyor. Ağzına sağlık Clint.
![]() ![]() |
melisa hülya |
![]()
İleti
#28
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
O zamana kadar muhtemelen mefta olup öteki tarafta buluşmuş olurum Argento ile
![]() Aşağıdaki linkte, Argento filmlerinin soundtrack çalışmalarından azıcık da olsa dinleyebilirsiniz. soundtrack -------------------- |
Clint Eastwood |
![]()
İleti
#29
|
![]() Quick on the trigger ![]() Grup: Veteran İleti: 1,528 Katılım: 2-August 07 Nereden: Somewhere in Time... Üye No.: 207 ![]() |
Ribery 40 sene sonra Bubba Ho-tep'in yeniden çeviriminde, huzur evine peydah olan bir şeytani ruhu oynar.
![]() -------------------- KLASİK FUTBOL
Öyküsü olmayan adam, Bufalo çayırındaki rüzgara benzer... Moon Station Z Sinema, edebiyat ve müzik üstüne bir blog. |
melisa hülya |
![]()
İleti
#30
|
Etkin Üye ![]() ![]() ![]() Grup: Üyeler İleti: 868 Katılım: 26-May 08 Üye No.: 3,886 ![]() |
Asia Argento ile röportaj: henüz çocuk yaşlarda, büyüdüğünde iyi bir aktrist olacağı gözlerindeki ışıktan belli oluyor.Çok şirin
![]() Asia -------------------- |
![]() ![]() |
![]() |
Basit Görünüm | Şuan: 9th December 2019 - 05:01 PM |